0-216-5218836 RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE ÇEKMEKÖY 0-216-6423432 PENDİK 0-530-5472565 İSTANBUL 0-216-5218836 MAMOGRAFİ SONOMAMMOGRAFİ KEMİK ERİME TESTİ OSTEODANSİTOMETRİ BMD ÖLÇÜMÜ ÇENE RÖNTGENİ DİJİTAL SON TEKNOLOJİ İLE PANORAMİK SEFALOMETRİK RÖNTGEN (CD-BASKI-MAİL) RENKLİ VARİKOSEL SKROTAL PENİL PENİS OBSTETRİK RENAL KAROTİS VERTEBRAL ÜST VE ALT EKSTREMİTE TEK VE ÇİFT TARAFLI RENKLİ ARTERYEL RENKLİ VENÖZ VE TÜM VARİS RENKLİ DOPPLER USG ULTRASONOGRAFİ OBSTETRİK AYRINTILI DETAYLI İKİNCİ DÜZEY VE DÖRT BOYUTLU USG CD DVD KAYDI RENKLİ BEBEK RESİMLERİ CHECK-UP ÇEKAP CHECKUP RANDEVU: 0-216-5218836 http://www.radistanbul.com/
Meme, süt bezleri ve burada üretilen sütü meme başına taşıyan kanallardan oluşur. Bu süt bezleri ve kanalları döşeyen hücrelerin, kontrol dışı olarak çoğalmaları ve vücudun çeşitli yerlerine giderek çoğalmaya devam etmelerine meme kanseri denir.
Meme kanseri , bayanlarda ölüme ençok neden olan kanserlerden biridir. Tüm ömür boyu bir kadının meme kanserine yakalanma riski yaklaşık 1/10 dur. Kanser , meme içinde zaman içinde büyür. Erken safhada herhangi bir belirti vermezken daha sonra memede ele gelen sertlik, meme ucunda veya ciltte çekinti, meme ucundan kanama gibi belirtiler verebilir. Sonrada ayni taraftaki koltuk altı lenf bezlerine ilerler ve bu bezlerin büyümesine sebep olur. Daha ileri evresinde beyin , karaciger , akciger gibi hayati organlara atlar ve ölüme neden olur.
Meme kanseri , bayanlarda ölüme ençok neden olan kanserlerden biridir. Tüm ömür boyu bir kadının meme kanserine yakalanma riski yaklaşık 1/10 dur. Kanser , meme içinde zaman içinde büyür. Erken safhada herhangi bir belirti vermezken daha sonra memede ele gelen sertlik, meme ucunda veya ciltte çekinti, meme ucundan kanama gibi belirtiler verebilir. Sonrada ayni taraftaki koltuk altı lenf bezlerine ilerler ve bu bezlerin büyümesine sebep olur. Daha ileri evresinde beyin , karaciger , akciger gibi hayati organlara atlar ve ölüme neden olur.
Aşağıda değişiklikler fark edildiğinde, gecikmeden bir hekime baş vurulmalıdır: Memede iki haftadan uzun süre ele gelen sertlik veya kitle, Meme derisinde kalınlaşma, şişme, renk değişikliği, Meme başında kalınlaşma, kızarıklık veya yara olması, Memede veya meme başında içeri doğru çekinti olması, Memenin şeklinde değişiklik, Meme başlarının pozisyonlarında değişiklik, Meme başında ortaya çıkan akıntı kanserin habercisi olabilir.
- Meme kanserinin görülme sıklığı nedir? Meme kanseri dünyada artıyormu? Meme kanserinin ölüm oranı yükseliyormu? Meme kanserinin sebebi biliniyormu? Bilinen sebepler nelerdir? Meme kanserini artıran risk faktörleri nelerdir? Bu gibi durumlarda ne yapılmalıdır? Meme kanseri riski azaltılabilirmi? Meme kenseri önlenebilirmi? Meme kanseri taraması nasıl yapılır? Meme kanseri tam tedavi edilebilirmi? Memede bir kitle hissedildiğinde ne yapılmalıdır? Meme kanserini tedavi edilebilir erken dönemde tespit etmenin yolu nedir? Mammografi nasıl bir tetkik? İlaç veriliyormu? Acılı bir yöntemmi? Mammografi çekimi için bir hazırlık gereklimidir? Meme kanserini erken tespit etmek için ne sıklıkla mammografi çektirmeli? Mamografi çektirmenin riski varmı? Röntgen çekimi sırasında alınan X –ışını tehlikeli miktarlardamıdır? Ultrasonografinin memede kullanımı varmı? ne zaman ve niçin ultrasonografi yapılır? Kişinin kendi kendini muayenesi önem limidir? Nasıl yapılır? Meme başından akıntı olması önemlimidir? Meme agrısı tehlikelimidir? Fibrokistik hastalık nedir?
RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZLERİ 0-216-5218836
Meme kanseri bir çok ülkede, kadınların en korkulu sağlık sorunu olma özelliğini taşımaktadır. Günümüzde ABD' de, sekiz kadından birisi meme kanserine yakalanmaktadır. Bu oran Avrupa ülkelerinde on kadında birdir. Meme kanseri ile ilgili sayıları şu şekilde sıralayabiliriz;
1950-1970 yılları arasında ABD' de, 1 milyon kadın meme kanseri nedeni ile hayatını kaybetti. Bu sayı ABD'nin 2. Dünya savaşı, Kore ve Vietnam savaşlarında kaybettiği insan sayısından fazladır. 1998 yılında Avrupa'da 1 milyon kadın, meme kanseri nedeni ile tedavi görmektedir. 2000 yılında dünyada 1 milyon kadına, yeni meme kanseri tanısı konacaktır. Dünyada her 11 dakikada 1 kadın, meme kanseri nedeni ile hayatını kaybediyor. Dünyada her 3 dakikada 1 kadına, yeni meme kanseri tanısı konuyor.
1950-1970 yılları arasında ABD' de, 1 milyon kadın meme kanseri nedeni ile hayatını kaybetti. Bu sayı ABD'nin 2. Dünya savaşı, Kore ve Vietnam savaşlarında kaybettiği insan sayısından fazladır. 1998 yılında Avrupa'da 1 milyon kadın, meme kanseri nedeni ile tedavi görmektedir. 2000 yılında dünyada 1 milyon kadına, yeni meme kanseri tanısı konacaktır. Dünyada her 11 dakikada 1 kadın, meme kanseri nedeni ile hayatını kaybediyor. Dünyada her 3 dakikada 1 kadına, yeni meme kanseri tanısı konuyor.
USA'daki istatiklere göre ; senede ortalama 184.000 bayanda meme kanseri görülmekte ve bunlardan 44.000'i vefat etmektedir.Ülkemizdeki istatistikler yetersizdir! ( bizde sağlıklı istatistikler olmadığından , her sene kabaca 40.000 meme kanseri olgusu olduğu tahmin edilmektedir?)
Ancak ülkemizde ekonomik ve kültürel sebebler sonucunda %80'i geç safhada doktora basvurur iken Amerikada bu oran %30'dur . Buda bizdeki meme kanseri ölüm riskini yükseltmektedir.
Sayılar soyut kavramlar oldukları için fazla bir anlam taşımayabilir. Fakat bir an durup düşünürsek, yakın çevremizde, akraba ve dostlarımız arasında, bu sorun ile karşılaşmış birkaç tanıdığımızı, mutlaka anımsayacağız. Sorunun hiç de sandığımız kadar bizden uzak olmadığını, güç de olsa kabul etmeliyiz.
Hastalığın diğer bir özelliği de, görülme sıklığının artıyor olmasıdır. Kırk yıl önce 1960 yıllarında, ABD' de yirmi kadından birisinde meme kanseri görülürken, günümüzde sekiz kadından birisinde meme kanseri görülmektedir. Hastalığın gösterdiği bu artış, tüm gelişmiş batı ülkelerinde izlenmektedir. Meme kanseri görülme oranı artış göstermekle birlikte, teknolojik gelişme ve erken tanı olanaklarının artmasına bağlı olarak, meme kanseri ölüm oranı aynı kalmıştır, artmamıştır.
Batı ülkelerinde sivil toplum örgütlerinin çalışmaları ve hükümetlerin sağlık politikaları sonucu, meme kanseri ile ilgili toplum bilinci oldukça yüksek seviyede gelişmiştir. Bunun sonucu erken tanı olanakları yaygın olarak kullanıldığı için, meme kanserine bağlı ölüm oranı düşük kalmaktadır.
Türkiye' de ise, bu konudaki toplum bilinci yeterince gelişmemiştir. Erken tanı olanakları yetersizdir. Bu olumsuzlukların sonucu, Türk kadını meme kanseri konusunda çağdaş erken tanı olanaklarından mahrum olduğu için, tanı çok geç konulmaktadır. Hastaların büyük bir çoğunda, ilk tanı sırasında çok geç kalındığı için, uygulanacak tedavi seçenekleri fazla olmamaktadır
Türkiye' de ise, bu konudaki toplum bilinci yeterince gelişmemiştir. Erken tanı olanakları yetersizdir. Bu olumsuzlukların sonucu, Türk kadını meme kanseri konusunda çağdaş erken tanı olanaklarından mahrum olduğu için, tanı çok geç konulmaktadır. Hastaların büyük bir çoğunda, ilk tanı sırasında çok geç kalındığı için, uygulanacak tedavi seçenekleri fazla olmamaktadır
Bilimsel incelemelerde ; hormonal etkiler çevre kirliligi ; virüsler, genetik ( BRCA geni ) gibi birden fazla neden bulunmakla birlikte meme kanserinin belli bir nedeni yoktur .
Bazı özellikleri taşıyan kadınlarda, meme kanserinin daha sık görüldüğünü biliyoruz. Bu özelliklere risk faktörleri diyoruz. Bu risk faktörlerini taşıyan kişilerin mutlaka meme kanserine yakalanacakları söylenemez. Sadece, bu faktörleri taşımayanlara göre, daha fazla meme kanserine yakalanma olasılıkları olduğunu biliyoruz. Bu faktörleri taşımayan kişiler de meme kanserine yakalanabilirler. Meme kanserine yakalanan kadınların yarısı, bu risk faktörlerini hiç taşımamaktadır. Bu nedenle, risk faktörlerinin taşımayan kişiler de olağan kontrollerini yaptırmalıdırlar.
Meme kanserine yakalanma riskini artıran faktörleri kısaca şu şekilde sayabiliriz;
Yaş: İleri yaş önemli bir risk faktörüdür. Yeni meme kanseri tanısı konan kadınların % 70'i, 50 yaş üzerindedir. Diğer bir deyimle, yaşı 50 yaş üzerinde olan kadınlarda meme kanseri görülme sıklığı, yaşı 50 yaşın altında olan kadınlardan 4 kat daha fazladır. Bu nedenle, 50 yaş üzerindeki her kadın, mutlaka yılda bir defa hekime baş vurarak mamografi dediğimiz meme filmini çektirmelidir. Kişisel meme kanseri hikayesi: Daha önce meme kanseri geçirmiş ve tedavi olmuş kadınlarda, diğer memede kansere gelişme olasılığı normal kadınlara göre 3-4 kat daha fazladır. Ailede meme kanseri hikayesi: Aile yakınları arasında meme kanserine yakalanmış kadınların, meme kanserine yakalanma olasılığı, diğer kadınlara göre daha fazladır. Örneğin, kız kardeşi veya annesi meme kanserine yakalanan bir kadının, meme kanserine yakalanma riski, diğer kadınlardan 2- 5 kat daha fazladır. Bu kadınlar daha sık ve dikkatli izlenmelidir. Bu şekilde sorunları olan kadınlar, meme kanseri genetik danışmanlığının yapıldığı kliniklere baş vurarak risklerini hesaplattırmaları gerekir. Eğer aile geçiş riski yüksek bulunursa, genetik testi yaptırmalıdırlar. Daha önce meme biopsisi yapılmış olması: Memede bir kitle nedeni ile biopsi yapılmış ve iyi huylu bir tümör saptanmış olabilir. Bazı kanser olmayan iyi huylu tümörlerin bulunması, kanser gelişme riskini değişik oranlarda artırabilmektedir. Bu, tümörün hücresel yapısına göre değişir. Örneğin, yapılan bir biopside, çıkartılan kitlenin patolojik incelemesi sonucu atipik hiperplazi tanısı konmuş kadınlarda ( bu tamamen iyi huylu bir tümördür), meme kanseri gelişme oranı normal kadınlara göre daha fazladır. İlk adetin başlangıç yaşı; Adet görmeye erken başlanması, menepoza geç girilmesi, fertil cağı uzatmaktadır. Bu sırada kadın daha uzun süre östrojen hormonu etkisi altında kalmakta, meme kanseri gelişme riski artmaktadır. Erken menopoza giren kadınlarda hormon tedavisi yapılmıyor ise, meme kanseri riski önemli ölçüde azalmaktadır. Elli yaşından sonra adet görmeye devam eden kadınlarda, meme kanserine yakalanma riski az da olsa artmaktadır. Doğurganlık hikayesi: İlk çocuğu doğurma yaşı önemlidir. İlk çocuğunu 30 yaşından sonra doğuran kadınlarda meme kanseri görülme oranı 20 yaşından önce doğuranlara göre 2 kat fazladır. Hiç çocuk doğurmayan kadınlarda risk hafif yükselmektedir Sosyoekonomik seviyenin yüksekliği: Varlıklı, sosyoekonomik düzeyi yüksek olan kadınlarda, meme kanseri görülme oranı daha fazladır. Bu ailelerin kızları daha iyi beslendikleri için daha erken gelişmekte ve erken yaşta adet görmeye başlamaktadır. Ayrıca bu çocuklar büyüdükleri zaman eğitim ve iş nedeni ile daha geç evlenmekte ve daha geç çocuk sahibi olmaktadırlar. Bu nedenlere bağlı olarak fertil çağın erken başlaması, geç doğurma gibi nedenler sebep olarak sayılabilir. Östrojen hormonu tedavisi görenler:
Menopoz nedeni ile uzun süre östrojen tedavisi ( 10 yıldan fazla) gören kadınlarda, meme kanseri oranı artmaktadır. Fakat, hormon tedavisi almayan kadınlarda da, kalp hastalıklarında ve osteoporoz gibi sorunlarda artış ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle, menopoz yakınmalarının azaltılması amacı ile, östrojen verilmesi önerilebilir fakat, mutlaka bir hekim kontrolu altında yapılmalıdır. Doğum kontrol hapı kullanılması: Bu konuda farklı görüşler olmakla birlikte hafif bir risk artışı olduğu ileri sürülmektedir. On yıl önce doğum kontrol hapını bırakmış olan kadınlarda ise, bu risk tamamen ortadan kalkmaktadır. Alkol kullanılması:
Fazla alkol alan kadınlarda, almayan kadınlara göre risk nispeten artmaktadır. Günde 3 bardak yüksek dereceli alkol içen bir kadının meme kanserine yakalanma riski, hiç içmeyen kadına göre 2 kat daha fazladır. Sigara: Sigaranın kesin bir etkisi gösterilememiştir Şişmanlık ve yağlı beslenme: Bazı çalışmalarda şişmanlığın, özellikle 50 yaş üzerindeki kadınlarda meme kanserine yakalanma riskini artırdığı gözlenmiştir. Özellikle, doymuş yağların fazla bulunduğu yağlı et gibi yemekler ve yağlı süt ürünlerinin fazla alınmasının bu riski artırdığı ileri sürülmüştür.
Meme kanserine yakalanma riskini artıran faktörleri kısaca şu şekilde sayabiliriz;
Yaş: İleri yaş önemli bir risk faktörüdür. Yeni meme kanseri tanısı konan kadınların % 70'i, 50 yaş üzerindedir. Diğer bir deyimle, yaşı 50 yaş üzerinde olan kadınlarda meme kanseri görülme sıklığı, yaşı 50 yaşın altında olan kadınlardan 4 kat daha fazladır. Bu nedenle, 50 yaş üzerindeki her kadın, mutlaka yılda bir defa hekime baş vurarak mamografi dediğimiz meme filmini çektirmelidir. Kişisel meme kanseri hikayesi: Daha önce meme kanseri geçirmiş ve tedavi olmuş kadınlarda, diğer memede kansere gelişme olasılığı normal kadınlara göre 3-4 kat daha fazladır. Ailede meme kanseri hikayesi: Aile yakınları arasında meme kanserine yakalanmış kadınların, meme kanserine yakalanma olasılığı, diğer kadınlara göre daha fazladır. Örneğin, kız kardeşi veya annesi meme kanserine yakalanan bir kadının, meme kanserine yakalanma riski, diğer kadınlardan 2- 5 kat daha fazladır. Bu kadınlar daha sık ve dikkatli izlenmelidir. Bu şekilde sorunları olan kadınlar, meme kanseri genetik danışmanlığının yapıldığı kliniklere baş vurarak risklerini hesaplattırmaları gerekir. Eğer aile geçiş riski yüksek bulunursa, genetik testi yaptırmalıdırlar. Daha önce meme biopsisi yapılmış olması: Memede bir kitle nedeni ile biopsi yapılmış ve iyi huylu bir tümör saptanmış olabilir. Bazı kanser olmayan iyi huylu tümörlerin bulunması, kanser gelişme riskini değişik oranlarda artırabilmektedir. Bu, tümörün hücresel yapısına göre değişir. Örneğin, yapılan bir biopside, çıkartılan kitlenin patolojik incelemesi sonucu atipik hiperplazi tanısı konmuş kadınlarda ( bu tamamen iyi huylu bir tümördür), meme kanseri gelişme oranı normal kadınlara göre daha fazladır. İlk adetin başlangıç yaşı; Adet görmeye erken başlanması, menepoza geç girilmesi, fertil cağı uzatmaktadır. Bu sırada kadın daha uzun süre östrojen hormonu etkisi altında kalmakta, meme kanseri gelişme riski artmaktadır. Erken menopoza giren kadınlarda hormon tedavisi yapılmıyor ise, meme kanseri riski önemli ölçüde azalmaktadır. Elli yaşından sonra adet görmeye devam eden kadınlarda, meme kanserine yakalanma riski az da olsa artmaktadır. Doğurganlık hikayesi: İlk çocuğu doğurma yaşı önemlidir. İlk çocuğunu 30 yaşından sonra doğuran kadınlarda meme kanseri görülme oranı 20 yaşından önce doğuranlara göre 2 kat fazladır. Hiç çocuk doğurmayan kadınlarda risk hafif yükselmektedir Sosyoekonomik seviyenin yüksekliği: Varlıklı, sosyoekonomik düzeyi yüksek olan kadınlarda, meme kanseri görülme oranı daha fazladır. Bu ailelerin kızları daha iyi beslendikleri için daha erken gelişmekte ve erken yaşta adet görmeye başlamaktadır. Ayrıca bu çocuklar büyüdükleri zaman eğitim ve iş nedeni ile daha geç evlenmekte ve daha geç çocuk sahibi olmaktadırlar. Bu nedenlere bağlı olarak fertil çağın erken başlaması, geç doğurma gibi nedenler sebep olarak sayılabilir. Östrojen hormonu tedavisi görenler:
Menopoz nedeni ile uzun süre östrojen tedavisi ( 10 yıldan fazla) gören kadınlarda, meme kanseri oranı artmaktadır. Fakat, hormon tedavisi almayan kadınlarda da, kalp hastalıklarında ve osteoporoz gibi sorunlarda artış ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle, menopoz yakınmalarının azaltılması amacı ile, östrojen verilmesi önerilebilir fakat, mutlaka bir hekim kontrolu altında yapılmalıdır. Doğum kontrol hapı kullanılması: Bu konuda farklı görüşler olmakla birlikte hafif bir risk artışı olduğu ileri sürülmektedir. On yıl önce doğum kontrol hapını bırakmış olan kadınlarda ise, bu risk tamamen ortadan kalkmaktadır. Alkol kullanılması:
Fazla alkol alan kadınlarda, almayan kadınlara göre risk nispeten artmaktadır. Günde 3 bardak yüksek dereceli alkol içen bir kadının meme kanserine yakalanma riski, hiç içmeyen kadına göre 2 kat daha fazladır. Sigara: Sigaranın kesin bir etkisi gösterilememiştir Şişmanlık ve yağlı beslenme: Bazı çalışmalarda şişmanlığın, özellikle 50 yaş üzerindeki kadınlarda meme kanserine yakalanma riskini artırdığı gözlenmiştir. Özellikle, doymuş yağların fazla bulunduğu yağlı et gibi yemekler ve yağlı süt ürünlerinin fazla alınmasının bu riski artırdığı ileri sürülmüştür.
Yoğun egzersiz ve jimnastik yapan kadınlarda meme kanseri riskinin azaldığı gözlenmiştir. Bu nedenle, tüm kadınlara önerilmektedir. Beslenme:Meme kanseri ile beslenmenin önemli ilişkisi vardır. Sebze ve meyveden zengin beslenme, ağır yağlı yiyeceklerden uzak durulması önerilmektedir. Günlük gıda alımına C vitamini, betakaroten gibi antioksidanların eklenmesinin koruyucu etkisi olduğu ileri sürülmektedir. Özetle; şişmanlığın azaltılması, alkol alınıyorsa bırakılması. Hafif egzersiz yapılması(haftada 4 saat tempolu yürüyüş), Sebze ve meyvenin bol tüketilmesi, gibi basit önlemler ile meme kanseri riski % 30-40 oranında azaltılabilmektedir.
Henüz meme kanserini kesin önleyen bir yöntem yoktur. Günümüzde bilinen ömür ve kadınların beklentisini artırdığı ispatlanmış tek yöntem erken tanıdır. Erken tanı sayesinde, meme kanserinin getirdiği sorunlar büyük oranda çözülebilmektedir. Bu sayede hastalığın toplumda yaptığı hasar en aza indirilebilir, yaşam süresi ve kalitesi önemli ölçüde arttırılabilir.
Erken teşhis için bilinen en iyi ve etkili çözüm, kadınların risk durumlarına göre belirlenmiş olan muayene ve tetkik protokollarının uygulaması ve tarama proğramına uyarak mamografilerin düzenli yaptırılmasıdır.
Erken teşhis için bilinen en iyi ve etkili çözüm, kadınların risk durumlarına göre belirlenmiş olan muayene ve tetkik protokollarının uygulaması ve tarama proğramına uyarak mamografilerin düzenli yaptırılmasıdır.
Mammografi, memenin rontgen filminin çekilerek, kanserin erken dönemde saptanmasına yardımcı olan bir yöntemdir. Bu yöntem ile, toplumda belirli bir yaşın üstündeki tüm kadınların meme filmi çekilerek, meme kanseri erken safhada yakalanmaya çalışılır. Bu şekilde toplumda meme kanseri taramasının yapılabildiği mamografiye, tarama mamografisi denir.
Tarama mammografisi, dünyada en yaygın kullanılan meme kanseri erken tanı yöntemidir. Amerikan Kanser Enstitüsü ve dünya sağlık örgütü, 40 yaş üzerindeki her kadının, ike yılda bir defa , 50 yaşından sonra her yıl mamografi çektirmesini önermektedir. Türkiye'de gelişmiş teknolojik donanımlı mamografi merkezlerinin sayısı sınırlıdır. Bu aygıtların kalibrasyonu düzenli olarak yapılmamaktadır. Filmi çeken teknisyenlerin eğitim düzeyleri yeterli değildir. Bu filmi okuyup değerlendiren bir radyoloji uzmanın deneyimli olabilmesi için, yılda en az 8 bin mammografi filmini değerlendiriyor olması gereklidir. Türkiye'de tüm bu özellikleri taşıyan tanı merkezi sayısı oldukça azdır.
Tarama mammografisi, dünyada en yaygın kullanılan meme kanseri erken tanı yöntemidir. Amerikan Kanser Enstitüsü ve dünya sağlık örgütü, 40 yaş üzerindeki her kadının, ike yılda bir defa , 50 yaşından sonra her yıl mamografi çektirmesini önermektedir. Türkiye'de gelişmiş teknolojik donanımlı mamografi merkezlerinin sayısı sınırlıdır. Bu aygıtların kalibrasyonu düzenli olarak yapılmamaktadır. Filmi çeken teknisyenlerin eğitim düzeyleri yeterli değildir. Bu filmi okuyup değerlendiren bir radyoloji uzmanın deneyimli olabilmesi için, yılda en az 8 bin mammografi filmini değerlendiriyor olması gereklidir. Türkiye'de tüm bu özellikleri taşıyan tanı merkezi sayısı oldukça azdır.
Meme kanseri ne kadar erken evrede tanı konursa tedavi imkanı o kadar yükselir. Gecikince tedavi ihtimali ne yazık ki yoktur. Sadece hayat süresi biraz uzayabilir. Kabul gören tedavi, kanserli dokunun cerrahi yoldan çıkarılmasıdır. Kanserin evresine göre cerrahi tedaviye radyoterapi ( şua ) ve kemoterapi (ilaç) eklenebilir. Erken teşhis ile tedavin gücü yükselirken gecikince ölüm riski artmaktadır.
Memede bir kitle tespit edilince bunun kanser mi, yoksa başka bir hastalık mı olduğu araştırılmalıdır. Şunu önemle vurgulamak gerekir ki, memede saptanan her kitle kanser değildir. Bu nedenle, memede şüpheli bir kitle saptanınca, hemen korkup telaşlanmaya ve paniğe kapılmaya gerek yoktur. Memede bir kitle saptandığında, bir hekime başvurarak daha ileri tetkiklerin yapılması gereklidir.
Meme kanserinde erken teşhis yöntemleri, hastanın taşıdığı risk faktörlerine göre değişmektedir. Bu risk faktörlerinin arasında en başta yaş gelmektedir. Daha genç yaşlarda ortaya çıkabilmesine rağmen, ilerleyen yaş gruplarında bu risk artmaktadır. Bu nedenle ilerleyen yaş gruplarında erken teşhis için alınması gereken önlemler, daha erken yaş gruplarına göre farklılık göstermektedir.
Yirmi yaş üzerindeki kadınlar, her ayın belirli bir döneminde kendi kendilerini muayene etmelidirler. Bu muayene sırasında meme dokusunda farklılık olup olmadığı araştırılır. Eğer bir değişiklik tespit edilirse derhal bir hekime baş vurulmalıdır.
Kırk yaşına gelen kadınların, kendi yaptıkları periyodik muayeneye ek olarak iki yıl ara ile mammografiyi çektirmeleri gereklidir.
Elli yaşından sonra, kadınlar kendilerinin periyodik muayenelerine ve her yıl bir defa mammografi dediğimiz meme filmini her yıl çektirmelidir.
Yirmi yaş üzerindeki kadınlar, her ayın belirli bir döneminde kendi kendilerini muayene etmelidirler. Bu muayene sırasında meme dokusunda farklılık olup olmadığı araştırılır. Eğer bir değişiklik tespit edilirse derhal bir hekime baş vurulmalıdır.
Kırk yaşına gelen kadınların, kendi yaptıkları periyodik muayeneye ek olarak iki yıl ara ile mammografiyi çektirmeleri gereklidir.
Elli yaşından sonra, kadınlar kendilerinin periyodik muayenelerine ve her yıl bir defa mammografi dediğimiz meme filmini her yıl çektirmelidir.
Mammografi, düşük dozda çekilen özel bir meme röntgen filmidir. Memede, muayene ile saptanamayacak kadar küçük anormalliklerin tespit edilmesi amacı ile çekilir. Mamografinin gerçek değeri budur. Çünkü, bu sayede, hastalık muayene ile tespit edilebilecek safhadan önce saptanır. Bu nedenle kesin hayat kurtarıcıdır. Kırk yaşını geçen kadınlar her yıl veya iki yılda bir mamografi çektirmelidir. Elli yaşını geçen kadınlar ise her yıl mamografi çektirmeli ve hekime muayene olmalıdır.
Mammografi çekimi sırasında ilaç kullanılmaz , iğne yapılmaz. Kişinin durumuna göre ; özellikle fibrokistik memelerde ve adete yakın dönemde hassasiyet olabilir. Bu bayanlara en az düzeyde kompresyon uygulanarak agrı azaltılır.
Mammografi çekimi için hiçbir ön hazırlığa gerek yoktur. Mamografi çekilirken meme, iki tabaka arasında birkaç saniye hafifçe sıkıştırılır. Bu nedenle memelerin en az hassas olduğu zamanda mammografi çekilmesi, özellikle memeleri hassas kadınlara önerilmektedir. Adet bitimini takip eden hafta, memelerin hassasiyetinin en az olduğu zamandır. Ayrıca adet bitimini takip eden hafta, hormonal nedenlerle memelerin şişliği en alt düzeydedir ve bu sırada daha iyi sonuçlar alınmaktadır. Bu sebeplerden dolayı herhangi özel bir durum olmadıkça, mammografi çekiminin, adetin bitimini takip eden haftada yapılması önerilmektedir.
Mammografi çekilirken belden yukarısı çıplaktır. Bu nedenle çekime gelirken iki parça elbise giyilmesi önerilir. Bu sayede çekim sırasında belden üstü kolaylıkla çıkartılabilir. Filmi etkileyebileceğinden, koltuk altlarına deodorant, talk pudrası, losyon gibi şeyler sürülmemelidir.
Mammografi çektirme sıklığı konusunda WHO'nun (dünya sağlık örgütü) öngördüğü tarama programı aşağıdaki gibidir.
35-40 yaş arasında bir adet baselıne mammografi (daha sonraki tetkiklerde karşılaştırmak için baz oluşturur)
40-50 yaş arasında 1-2 yılda, bir kez mamografi ,
50-69 yaş arasında yılda bir kez mammografi çektirilmelidir.
69- yaş sonrasında kişinin hormon kullanıp kullanmamasına ve bu yaş öncesindeki mammografilere göre süre belirlenir.
Mammografi ; X ray kullanarak, memenin röntgenini çeken özel bir alettir. ML oblik ve CC pozizyonlarda toplam dört adet film çekilir. Bu sayede memenin her yeri tamamen görülür. Buda en fazla 0.1 - 0.2 rad doz verir. X ray genç bayanlardaki meme süt bezlerine ve gebelikte çocuk için zarar verebilir. Ancak mammografi çekiminde kullanilan X ray düsük dozda oldugundan zarar vermez. Rutin kontroller için meme gelisiminin bittigi 35'den sonra mammografi çekilir iken daha gençler için ancak süpheli bir durum varsa mammografi çekilir. Dozu stardartlara uygun mamografinin verecegi zarar ihmal edilecek kadar düşüktür. Mamografide alınan radyasyonun dozunun ömür kısaltıcı etkisi;
1/2 SİGARA İÇİMİ
35 DAKİKA UÇAK YOLCULUĞU
45 DAKİKA ARABA YOLCULUĞU ile eşdeğerdir.
Ne yazikki kulaktan dolma bilgiler sayesinde mammografiden korkulmaktadır. Özellikle mammografinin zararli oldugu hatta meme kanseri yaptigi gibi kulaktan dolma bilgiler kas yapayim derken göz çikarmaya benzemektedir. Bugüne kadar mammografiden memesi herhangi bir zarar gören, kansere yakalanan vaka litaratürde yoktur. ABD'de yapilan bir incelemede ;1000 mammografi teknisyeni, 10 sene gözlenmis ve hiçbirinde meme kanseri görülmemistir.
Mamografi ve ultrasonografi birbirini tamamlayan yöntemlerdir. Bazı özel durumlar dışında genellikle birlikte yapılırlar. Genç yaşlarda özellikle 35 yaş öncesi meme dokusu yoğun olduğundan meme ultrasonografisi ilk tercih edilecek yöntemdir. Ayrıca mamografide görülen bir lezyonun solid-kistik (yumuşak doku mu, içi sıvı dolu kesecik mi) ayrımı ultrasonografi ile yapılabilmektedir.
Yurdumuzda meme kanserleri kadınlarda görülen tüm kanserlerin % 21 ini oluşturmaktadır.20 yaşına kadar çok seyrek, 40-70 yaş arasında en sık görülen meme kanserinin tedavisinde erken teşhis çok önemli bir rol oynamaktadır. Bu nedenle 20 yaşını aşmış her kadın her ay, adet kanamasının bitiminden hemen sonra, memelerini muayene için 10 dakikasını ayırmalıdır.
Erkekte de meme kanseri olurmu?
Kadınlara kıyasla daha az görülmekle birlikte, erkeklerde de meme kanseri görülebilir. Her 100 meme kanserinden birisi erkeklerde görülür. 1993-1997 yılları arasında, erkeklerde görülen meme kanseri oranı % 50 artış göstermiştir. Bu nedenle erkeklerin de bu konuda duyarlı olmaları gereklidir.
Meme akıntıları akıntının cinsine göre önem kazanmaktadır. Meme başından zaman zaman gelen sarı -yeşil sıvı genellikle fibrokistik değişikliklerle beraberdir ve çok önemli değildir. Meme başından kanlı koyu renkli akıntı gelmesi meme kanallarının kanseri açısından önemli bir bulgudur.
Meme ağrısı(mastodinia) tek başına meme kanseri açısından anlamlı değildir. Fibrokistik değişiklikler gösteren memelerde siklusla birlikte artan azalan meme ağrıları olmaktadır. Ancak meme ağrısı enfeksiyonunda işareti olabilir. İnfeksiyonda olan meme ağrısında ağrı bölgesinde sıcaklık artışı ve kızarıklıkta görülür. Meme kanserinin ağrı yapması nadirdir. Bazı ilerlemiş meme kanserlerinde ağrı görülebilir.
Aslında fibrokistik değişiklikler demek daha doğru bir yaklaşım olur. Çünkü bu bir hastalık durumu değildir. Kişinin memesinin yapısal bir durumudur. Fibrozis artımı, fibroadenomlar ve kistik gelişimlerin, değişik şekillerde ve oranlarda bulunduğu olgular oldukça sıktır. Bayanların 1/3 ünde fibrokistik değişiklikler mevcuttur. Yukarıdada dediğimiz gibi bu kişinin saç rengi göz rengi gibi yapısal bir durumdur hastalık değildir. Ancak vücuttaki yapısal bir takım özellikler bir takım handikaplarıda beraberinde getirirler. Örnegin sarışın ve açık renk cilt bir hastalık değildir ama bu kişilerin güneşe dayanıklılığı düşüktür. Bunun gibi fibrokistik değişikliklerinde beraberinde getirdiği bir takım zorluklar vardır. Meme ağrısı , kist gelişimleri ve benzeri sıkıntılar fibrokistik meme yapısına eşlik eder. Ancak fibrokistik memelerde kanser gelişmesi riski diğer memelerden farklı değildir.
USG-RENKLİ DOPPLER USG -MAMOGRAFİ-OSTEODANSİTOMETRİ-PANORAMİK VE SEFALOMETRİK RÖNTGEN-DÖRT BOYUTLU RENKLİ OBSTETRİK USG-CD-DVD KAYDI
ÜMRANİYE'DE DİJİTAL PANORAMİK VE DİJİTAL SEFALOMETRİK VE ÇEKMEKÖYDE DİJİTAL PANORAMİK DENTAL GÖRÜNTÜLEME HİZMETLERİNE EK;
ÜMRANİYE'DE AŞAĞIDAKİ TÜM TETKİKLER SON TEKNOLOJİ CİHAZLARLA YAPILMAKTADIR.
ULTRASONOGRAFİ TETKİKLERİ | RENKLİ DOPPLER USG = RDUS |
ÜST ABDOMEN USG ULTRASONOGRAFİ | KAROTİS VERTEBRAL ARTERLER RENKLİ DOPPLER USG |
ALT ABDOMEN USG ULTRASONOGRAFİ | HER İKİ ALT EKSTREMİTE VENÖZ RENKLİ DOPPLER USG |
TÜM ABDOMEN USG ULTRASONOGRAFİ | HER İKİ ALT EKSTREMİTE ARTER RENKLİ DOPPLER USG |
JİNEKOLOJİK ULTRASONOGRAFİ | SAĞ ALT EKSTREMİTE VENÖZ RENKLİ DOPPLER USG |
FOLİKÜLOMETRİ USG | SOL ALT EKSTREMİTE VENÖZ RENKLİ DOPPLER USG |
TİROİD USG | SAĞ ALT EKSTREMİTE ARTERYEL RENKLİ DOPPLER USG |
HEPATOBİLİYER SİSTEMLER USG | SAĞ ALT EKSTREMİTE VENÖZ RENKLİ DOPPLER USG |
TRANSREKTAL USG | SOL ALT EKSTREMİTE ARTERYEL RENKLİ DOPPLER USG |
TRANSVAGİNAL USG | SOL ALT EKSTREMİTE VENÖZ RENKLİ DOPPLER USG |
ORBİTA US | HER İKİ ÜST EKSTREMİTE VENÖZ RENKLİ DOPPLER USG |
PENİL USG | HER İKİ ÜST EKSTREMİTE ARTERYEL RENKLİ DOPPLER USG |
KALÇA USG | SAĞ ÜST EKSTREMİTE VENÖZ RENKLİ DOPPLER USG |
PELVİK USG | SAĞ ÜST EKSTREMİTE ARTERYEL RENKLİ DOPPLER USG |
YUMUŞAK DOKU USG | SOL ÜST EKSTREMİTE VENÖZ RENKLİ DOPPLER USG |
BOYUN USG BOYUN BEZELERİ LENF NODLARI BOYUN KİTLESİ USG | SOL ÜST EKSTREMİTE ARTERYEL RENKLİ DOPPLER USG |
PAROTİS GLAND USG | BİLATERAL ALT EKSTREMİTE AV SİSTEM RENKLİ DOPPLER USG |
SUBMANDİBULER GLAND USG | BİLATERAL ÜST EKSTREMİTE ARTERYOVENÖZ (A-V) RENKLİ DOPPLER USG |
MEME USG BİLATERAL | PROSTAT RDUS |
MEME USG SAĞ | MEME RDUS |
MEME USG SOL | JİNEKOLOJİK RDUS |
ÜRİNER SİSTEM USG | TRANSVAGİNAL RDUS |
SKROTAL USG | TRANSREKTAL RDUS |
4D OBSTETRİK | RENAL ARTER RDUS |
3D OBSTETRİK | RENAL VEN RDUS |
OBSTETRİK USG RUTİN | MESENTER ARTER RDU |
TORAKS USG | PORTAL SİSTEM RDUS |
YÜZEYEL USG | OBSTETRİK RDUS |
SUPRAPUBİK USG | 4D OBSTETRİK USG |
SAFRA YOLLARI USG | 3D OBSTETRİK USG |
AYRINTILI RENAL USG | SKROTAL RDUS |
DİJİTAL PANORAMİK RÖNTGEN | PENİL RDUSG RENKLİ DOPPLER |
DİJİTAL SEFALOMETRİK RÖNTGEN | II. DÜZEY OBSTETRİK AYRINTILI DETAYLI OBSTETRİK USG |
MAMMOGRAFİ MAMOGRAFİ | KİTLE LEZYONU RENKLİ DOPPLER RDUS |
KEMİK ERİME TESTİ BMD OSTEODANSİTOMETRİ | ORBİTA RDUS RENKLİ DOPPLER |
RANDEVU: 0-216-5218836
RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ
ÜMRANİYE-ÇEKMEKÖY-PENDİK
0-216-521 88 36
0-216-642 34 32
http://www.radistanbul.com/TÜM BANKA VE KREDİ KARTLARI GEÇERLİDİR.
OTOPARKIMIZ MEVCUTTUR.
INTERNET web adreslerinde güncel bilgiler barındıran RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİMİZ , merkezi ÜMRANİYE'de bulunan üç şubemizde halkımıza erişilebilir, sürekli, uygun fiyatlı ve üstün kaliteli görüntüleme hizmetini sunmaktadır. Deneyimli uzman doktorlarca kurulmuş bir şirket bünyesinde ÜMRANİYE, http://www.radistanbul.com/ÇEKMEKÖY ve çok yakında ÜST KAYNARCA PENDİKTE MARMARA ÜNİVERSİTESİ EAH karşısında hizmet vereceğiz. Radistanbul Görüntüleme Merkezi Ümraniye son durakta 4 yıldır hizmet vermektedir. Bünyemizde ultrason, doppler, mamografi, kemik yoğunluğu ölçümü, full dijital MORİTA ve INSTRIMENTARIUM 2010 panoramik ve sefalometrik diş röntgeni cihazları bulunmaktadır.
TÜM GÖRÜNTÜLER CD –DVD KAYDI, MAİL VE BASKI İLE HEKİM VE HASTALARIMIZA VERİLMEKTEDİR.
DÖRT BOYUTLU RENKLİ OBSTETRİK DİJİTAL CİHAZLARIMIZLA BEBEĞİNİZİN CANLI DVD ÇEKİMLERİ HASTALARIMIZA VERİLMEKTEDİR.
Tüm İSTANBUL'a başta Anadolu yakası semt ve ilçeleri olmak üzere hizmet sunumu amaçlamaktayız.
RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ AİLE HEKİMLİĞİ SİSTEMİNİ DESTEKLEMEKTE VE İNDİRİMLİ HİZMETLERİ UYGUN FİYATLARLA HALKIMIZIN VE AİLE HEKİMLERİMİZİN KULLANIMINA BAŞLATMIŞTIR.
BÜNYEMİZDE SON TEKNOLOJİ ULTRASONOGRAFİ, RENKLİ DOPPLER USG, MAMMOGRAFİ, KEMİK MİNERAL DANSİTOMETRİ VE FULL DİJİTAL PANORAMİK VE SEFALOMETRİK PANORAMİK RÖNTGEN CİHAZLARI İLE HİZMET VERMEKTEDİR.
RADİSTANBUL ÜMRANİYE ÇEKMEKÖY PENDİK GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ
0-2165218836 ÜMRANİYE TEL
0-216-6423432 ÇEKMEKÖY TEL
BİLGİ: 0-530-5472565
Radistanbul Görüntüleme Merkezi Ümraniye son durakta 4 yıldır hizmet vermektedir. Bünyemizde ultrason, doppler, mamografi, kemik yoğunluğu ölçümü, TAM DİJİTAL MORİTA VE INSTRUMENTARIUM panoramik ve sefalometrik diş röntgeni cihazları bulunmaktadır.
MERKEZİMİZDE YAPILAN TETKİKLER
ULTRASONOGRAFİ | TETKİK İŞARET | RENKLİ DOPPLER RDUS | TETKİK İŞARET |
ÜST ABDOMEN USG | KAROTİS VERTEBRAL ARTERLER | ||
ALT ABDOMEN USG | HER İKİ ALT EKSTREMİTE VENÖZ | ||
TÜM ABDOMEN USG | HER İKİ ALT EKSTREMİTE ARTER | ||
JİNEKOLOJİK USG | SAĞ ALT EKSTREMİTE VENÖZ | ||
FOLİKÜLOMETRİ USG | SOL ALT EKSTREMİTE VENÖZ | ||
TİROİD USG | SAĞ ALT EKSTREMİTE ARTER | ||
HEPATOBİLİER USG | SAĞ ALT EKSTREMİTE VENÖZ | ||
TRANSREKTAL USG | SOL ALT EKSTREMİTE ARTER | ||
TRANSVAGİNAL USG | SOL ALT EKSTREMİTE VENÖZ | ||
ORBİTA US | HER İKİ ÜST EKSTREMİTE VENÖZ | ||
PENİL USG | HER İKİ ÜST EKSTREMİTE ARTER | ||
KALÇA USG | SAĞ ÜST EKSTREMİTE VENÖZ | ||
PELVİK USG | SAĞ ÜST EKSTREMİTE ARTER | ||
YUMUŞAK DOKU USG | SOL ÜST EKSTREMİTE VEN | ||
BOYUN USG | SOL ÜST EKSTREMİTE ARTER | ||
PAROTİS USG | BİLATERAL ALT EKSTREMİTE AV | ||
SUBMANDİBULER USG | BİLATERAL ÜST EKSTREMİTA AV | ||
MEME USG BİLATERAL | PROSTAT RDUS | ||
MEME USG SAĞ | MEME RDUS | ||
MEME USG SOL | JİNEKOLOJİK RDUS | ||
ÜRİNER SİSTEM USG | TRANSVAGİNAL RDUS | ||
SKROTAL USG | TRANSREKTAL RDUS | ||
4D OBSTETRİK | RENAL ARTER RDUS | ||
3D OBSTETRİK | RENAL VEN RDUS | ||
OBSTETRİK USG RUTİN | MESENTER ARTER RDU | ||
TORAKS USG | PORTAL SİSTEM RDUS | ||
YÜZEYEL USG | OBSTETRİK RDUS | ||
SUPRAPUBİK USG | 4D OBSTETRİK USG | ||
SAFRA YOLLARI USG | 3D OBSTETRİK USG | ||
AYRINTILI RENAL USG | SKROTAL RDUS | ||
DİJİTAL PANORAMİK RÖNTGEN | PENİL RDUSG | ||
DİJİTAL SEFALOMETRİK RÖNTGEN | II. DÜZEY OBSTETRİK | ||
MAMMOGRAFİ MAMOGRAFİ | KİTLE LEZYONU RDUS | ||
KEMİK ERİME TESTİ BMD | ORBİTA RDUS |
0-216-5218836
RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ
ÜMRANİYE-ÇEKMEKÖY-PENDİK
0-216-521 88 36
0-216-642 34 32
http://www.radistanbul.com/TÜM BANKA VE KREDİ KARTLARI GEÇERLİDİR.
OTOPARKIMIZ MEVCUTTUR.
- Meme kanseri nedir? Belirtileri nelerdir?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder